ÇİVİSİ ÇIKTI
Söze nasıl başlasam hangi birini desem
Türkçe’yi katlettiler sözün çivisi çıktı
Kahverengi elası ilham verirdi bize
Lensi icat ettiler gözün çivisi çıktı
İnce derin çizgiler anlam katardı ona
Her çizgisi bir anı yaşanmışlıktan yana
Saçlarda yoktu boya ellerde vardı kına
Botokslandı yanaklar yüzün çivisi çıktı
Hasat zamanıdır güz ürünler toplanırdı
Köylünün semeresi paralar katlanırdı
Elma üzüm bol olur incirler tatlanırdı
Köylüyü bitirdiler güzün çivisi çıktı
İmkansızı istemez sabırlıydı çocuklar
Bilye topaç yeterdi nerde lüks oyuncaklar
Ellerinde laptoplar sanal köşe bucaklar
Cilveri de tatsız nazın çivisi çıktı
Mevsimler çok değişti ısındı güzel dünya
Fay hattında değildi ama sallandı Konya
Kuraklıktan çatladı Bangladeş Peru Kenya
Kışın da yaktı güneş yazın çivisi çıktı
Arabaya uzandı teknolojinin eli
Her yerde lüks otolar yollarda katar seli
Olsaydı kıskanırdı devrim otomobili
Sanki gitmez uçarlar hızın çivisi çıktı
Süslenmeye ne hacet öyle dursan yetiyor
Allı pullu resimler canıma can katıyor
Babadan kalma şipşak bir köşede yatıyor
Rotuşlayıp verirler pozun çivisi çıktı
Ecmel der artık yeter fazla uzatma sözü
Sırtında ki cekete çula diktiler gözü
Söylemezsem ölürüm içimi sarar sızı
Kaz diyerek yoldular kazın çivisi çıktı
İSİM
Bin bir çeşit isim varken cihanda
Ben senin ismini koyamıyorum.
Her şeye doydum ziyadesiyle
Bir sana sevdiğim doyamıyorum….
Umut desem sana umut bağlasam,
Acıyan yaramı senle dağlasam,
Başımı omzuna koyup ağlasam,
Omuzun incinir kıyamıyorum…
Deniz olsa adın gözüne uysa,
Her kelimem senin sözüne uysa,
Ne çıkar sevdiğim elalem duysa,
Senden başkasını duyamıyorum….
Ufuk fena değil istersen eğer,
Senin bakış açın dünyaya değer,
Bilgi ağacıymışsın sevdiğim meğer,
Meziyetlerini sayamıyorum…
Aslında ben çoktan koydum ismini,
Fena sevdim cemalini cismini
Verdim şu kalbimin sana hepsini
Yerine başka şey koyamıyorum
BEN
Adımı sormayın çoktan unuttum
Artık başka kişi başka canım ben
Kinimi beledim sardım uyuttum
Kara buğdaydanım saf bir unum ben
Önceleri dertler mezeydi bana
Zevk-i sefa etmek cezaydı bana
Küllenmiş öfkeler tazeydi bana
Var oldum baştan yeni günüm ben
Hükmederdi bana en küçük tasa
Tutsağı ederdi boğardı yasa
Yüreğim dönerdi küle enkaza
Ab-ı hayat oldum sebilhanım ben
Arındım her türlü boş meşgaleden
Geçtim geçilmeyen zorlu kaleden
Uzaklaştım hüzün denen beladan
Özüme ulaştım şimdi benim ben
İçimde ki boran fırtına dindi
Gönlüm başka tatlar zevkler edindi
Aynada ki bu yüz acep kimindi
Değiştim derimi başka tenim ben
Dünyamda sadece kutuplar vardı
Başıma her gün karlar yağardı
Yüreğim yol bilmez rehber arardı
Buldum menzilimi başka yönüm ben
Korkmuyorum artık kem bakan gözden
Korkmuyorum bana kin kusan sözden
Olsa urbalarım alevden közden
Doğruysa giyerim bir insanım ben
Ecmel AL
DEĞİŞMEYEN
Asırlardır bu böyle kadınım ben adım yok
Daha dokuz yaşımda reşit tuttular beni
Farklı doğmaktan başka hiçbir kabahatim yok
Doksanlık dedelerle yaşıt tuttular beni
Zaman oldu toprağa gömüldüm diri diri
Zaman oldu sarayın oldum süslü esiri
Kukla gibi oynadım bir ileri bir geri
Uçuruma attılar yara ittiler beni
Bin dokuz yüz yedide çığlık oldum duyuldum
Emeğe siper oldum kıyım kıyım kıyıldım
Nazik bedenim ile zor işlere koyuldum
Kurdukları düzene köle ettiler beni
Kan kusan ağızlarda kızılcık şerbetiyim
İyilik vatanıyım kötülük gurbetiyim
Ezilmiş örselenmiş berbatın berbatıyım
Hak hukuk çemberinden dışa attılar beni
Dünyanın dengesiyken dengesizlik sayıldım
Kocaman puntolarla manşetlere yayıldım
Şarap gibi içildim açlık gibi doyuldum
Önce meze ettiler sonra yuttular beni
Sömürüldüm horlandım her düzenin elinde
Töre için can verdim yurdun farklı ilinde
Kurban edildim kaç kez şeref namus yolunda
Bağladılar gözümü sonra güttüler beni
Öküzden sonra geldi sofradaki yerimiz
Vicdansızın elinde meta oldu tenimiz
Sindirip susturulduk yıllarca her birimiz
Dünyayı pazar edip alıp sattılar beni
Uyutuldum her dönem değişik oyunlarla
Türlü entrikalarla gerici yayınlarla
Farkım kalmadı benim damdaki koyunlarla
Sürüye çevirdiler mala kattılar beni
Hak edilmiş hakkımı verdim bir bir geriye
Sekiz yıldır gitmedim bir adım ileriye
Heveslendim sultana olmak için cariye
Ortaçağ özlemiyle bak kuşattılar beni
Uyan artık uykudan at gaflet yorganını
Çıkarıver boynundan sömürü urganını
Ne kaldı ki geriye emdiler hep kanını
Ecel oldular bana az yaşattılar beni